HATAY’da 6 Şubat depremlerinde enkaz altında kalarak hayatını kaybeden Demirören Haber Ajansı muhabiri İzzet Nazlı ile ailesi, mezarı başında anıldı. Nazlı’nın annesi Fatma Nazlı, oğlunun mezarı başında gözyaşı dökerek, “Diyecek söz yok, onları özledik. Herkes İzzet’i severdi. Yaşarken de öldükten sonra da bizi gururlandırdı” dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin büyük yıkıma yol açtığı Hatay’da, 6 Şubat 2023’te binlerce kişi enkaz altında kalarak can verdi. Hatay’ın en eski yerleşim yerlerinden olan Antakya ilçesi Cebrail Mahallesi Mimar Sinan Sokak’taki 5 katlı Genç Apartmanı’nın 2’nci katındaki dairede oturan DHA muhabiri İzzet Nazlı ile ailesi de binanın yıkılması ile enkaz altında kaldı. Depremden 35 saat sonra İzzet Nazlı, eşi Seda ve çocukları Ahmet Eren ile Esila’nın cenazelerine ulaşıldı. Nazlı ailesi, Antakya’da toprağa verildi.
Depremin birinci yıl dönümünde annesi Fatma (49), babası Fecir (59) ve kardeşi Yusuf Nazlı (32), İzzet’i ve ailesini mezarı başında ziyaret edip, gözyaşı döktü.
‘ARKADAŞLARI BİZİ HİÇ BIRAKMADI’
İzzet Nazlı’nın DHA’daki ekip arkadaşlarına duygularını anlatan acılı anne Fatma Nazlı, “Çok büyük bir acı. Allah, kimsenin başına vermesin. Allah, herkese sabır versin. Diyecek söz yok, onları özledik. Herkes İzzet’i severdi. Yaşarken de öldükten sonra da bizi gururlandırdı. Arkadaşları bizi hiç bırakmadı. Allah, sizlerden razı olsun sizlerden. Onlar, bizim akrabalarımız, dostlarımız. İyi ki varsınız. Siz bizim için çok değerlisiniz. Bütün gazeteci arkadaşlarına teşekkür ediyorum” dedi.
MESLEĞİNE AŞIK BİRİYDİ
Yusuf Nazlı da aradan geçen 1 yıla rağmen her şeyin dün gibi aklında olduğunu söyledi. Başsağlığı dileyen herkese teşekkür ettiğini belirten Nazlı, “Kimimiz o gece öldük, kimimiz de yaşarken öldük. Rabb’im bu acıyı kimseye yaşatmasın. Başta Demirören Haber Ajansı’ndan ağabeyim İzzet Nazlı, ailesine ve tüm deprem şehitlerine Allah’tan rahmet diliyorum. İzzet’in bu kadar sevildiğini öldükten sonra daha iyi anladık. Birçok kişi mesaj attı, aradı, sordu. Hatay için emeği çok. Hayallerimiz vardı ama yarım kaldı. Mesleğine aşık biriydi. Dürüsttü, çekirdekten yetişti. Sabah gazete dağıtarak bu işe başladı. Her şey, buraya kadarmış” diye konuştu.