Denizli’nin Sarayköy ilçesinde 29 Haziran 2024 tarihinde bir eğlence mekanında 3 kişinin ağır yaralandığı silahlı saldırı sonrası tutuklanan H.A.H. (65), 3 ay sonra serbest bırakıldı. Saldırıya uğrayan Hüseyin Abalı, “Bir müşterim tarafından dükkânım basılarak silahlı saldırıya uğradım. Vücudumun 3 yerinden yaralandım, çocuklarım da yaralandı. Hastanede daha tedavim bitmeden bana saldırıda bulunan adamın tahliye edildiğini öğrendim. Bu olayın bu şekilde sonuçlanmasını anlayabilmiş değilim” dedi.
Olay, 29 Haziran 2024 tarihinde Denizli’nin Sarayköy ilçesi Turan Mahallesi’nde gece saat 01.00 sularında gerçekleşti. İddiaya göre, saldırgan H.A.H., bir tartışma sonrası ayrıldığı eğlence mekanına kısa bir süre sonra tüfekle geri döndü. Önce mekan sahibi Hüseyin Abalı’yı (49) karın ve bacak bölgesinden üç kurşunla vurdu. Ardından, saklanmaya çalışan oğlu Erdoğan Berkay Abalı’yı (22) barın arkasından göğüs kısmına gelecek şekilde yaraladı. Saldırgan, daha sonra mekan sahibinin diğer oğlu Cengiz Abalı’yı (25) da bel bölgesinden vurdu.
Olayın ardından kaçmaya çalışan saldırgan, polis ekipleri tarafından kısa sürede yakalandı. Yaralı halde hastaneye götürülen saldırgan H.A. H., tedavisinin ardından cezaevine gönderildi. Ancak, 27 Eylül 2024 tarihinde savcılığın talebi üzerine sulh ceza mahkemesi tarafından tahliye edildi.
Saldırıya uğrayan Hüseyin Abalı, olayla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“6’ncı ayın 29’unda işletmecisi olduğum alkollü restoranda bir müşterim tarafından dükkânım basılarak silahlı saldırıya uğradım. Vücudumun 3 yerinden yaralandım, çocuklarım da yaralandı. Hastanede daha tedavim bitmeden bana saldırıda bulunan adamın tahliye edildiğini öğrendim. Bu olayın bu şekilde sonuçlanmasını anlayabilmiş değilim. Dün de yakın bir arkadaşım aracılığıyla beni vuran şahıs tarafından tehdit aldım. Şahıs, telefonda “Yarım bıraktığım işi temizleyeceğim” ve “Şeriatın kestiği parmak acımaz” tarzında tehditlerde bulunmuş. Bugün de Sarayköy Adliyesi’ne giderek savcımıza konuyla ilgili gerekli delilleri sunarak şikâyette bulunduk. Can güvenliğimden endişe ediyorum. Başımızdan geçen olay basit bir olay değildi; 28 günlük bir yoğun bakım tedavisi gördüm. Hâlâ da hastanede tedavilerim devam etmekte. 2 senelik iş göremez raporum mevcut ama maalesef bana bu saldırıyı yapan şahıs hâlâ dışarıda.”
Hüseyin Abalı’nın avukatı Osman Akdemir ise müvekkilinin can güvenliğinden endişe ettiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Müvekkilim, 29 Haziran 2024 tarihinde iş yerinde silahlı saldırıya uğramıştır. İş yerine pompalı tüfekle gelen şahıs, önce müvekkilimi 3 yerinden yaralamıştır; bunlardan ikisi göğüs altı ve karın bölgesinde, biri ise bacağında olmak üzere müvekkilim ağır bir şekilde yaralanmıştır. Daha sonra oğlu Berkay da silahlı saldırıya uğramıştır. Berkay’ın göğüs bölgesinde saçmalar bulunmaktadır. Bu saçmalar, Berkay saldırı altında kendini barın arkasına alarak korumaya çalışırken, mobilyayı delip göğsüne saplanmıştır. Burada doğrudan öldürme amacı güdülen bir saldırı söz konusudur; göğüs bölgesi tamamen saçmalarla doludur. Diğer oğlu Cengiz ise bel bölgesinden yaralanmıştır. Bu şahıs sonrasında tutuklanmıştır. Ancak, öğrendiğimiz kadarıyla 27 Eylül 2024 tarihinde savcılığın tahliye talebi ile sulh ceza mahkemesince tahliye edilerek serbest bırakılmıştır.
İşin daha da ilginç yanı, bu şahıs tahliye edildikten 2 gün sonra, yani dün, müvekkilimin bir arkadaşını arayarak “Yarım bıraktığım işi tamamlayacağım, bu iş böyle kalmayacak, şeriatın kestiği parmak acımaz” şeklinde tehditte bulunmuştur. Bize göre savcılığın vermiş olduğu bu hatalı karar, bu tehditle daha da hatalı hale gelmiştir. Savcılık makamının bu aşamadan sonra gerekeni yapacağını düşünüyoruz. Savcılığa bu tehditle ilgili tanık beyanlarını ve müşteki olarak müvekkilimizin şikayetini ilettik. Bu hatalı kararın en kısa sürede düzeltileceğini umuyoruz.
Müvekkilim can güvenliğinden şüphe etmektedir çünkü 3 ay önce bu şahıs tarafından öldürülmeye çalışılmıştır. Aynı zamanda iki oğlu da öldürülmeye teşebbüs edilmiştir. Müvekkilim ve iki oğluna karşı yapılan silahlı saldırı çok ciddidir. Şimdi şahıs tahliye edildikten sonra da tehditlerine devam etmektedir. Bu durumun ciddiyeti göz önünde bulundurulmalı ve müvekkilimin can güvenliğinden endişe etmesi gayet normaldir. Biz, savcılık makamının ve mahkemenin bu hatalı tahliye kararından en kısa sürede döneceğini umuyoruz. İnşallah hayırlısı olur ve adalet yerini bulur.”