Kübra dizisi Salih Mirzabeyoğlu’nu mu anlatıyor…

Netflix’e uyarlanan diziyle gündeme gelen “Kübra” romanının yazarı Afşin Kum, dizi hakkındaki görüşlerini geçen hafta Ebru D. Dedeoğlu’na anlattı. Afşin Kum, bilgisayar mühendisi bir bilim kurgu yazarı… Haliyle Kübra da Afşin Kum’un uzmanlık alanından bir “yapay zeka distopyası” olarak karşımıza çıkıyor.

Buradan sonrası diziyle ilgili fazlasıyla spoiler içermektedir…

Kontrolsüz bırakılan bir yapay zeka projesinin “İktidarı ele geçirme” vazifesiyle spiritüel arayışları olan mahalle bıçkınımız Gökhan’a (Çağatay Ulusoy) mesajlar göndererek onu yönlendirmesi ve Gökhan’ın adım adım marjinalleşmesini anlatan hikaye, yapay zeka algoritmalarının, bireylerin “varoluş krizlerini” manipüle ederek nasıl bir yıkım potansiyeline erişebileceğine dair düşünmemizi sağlıyor.

Kübra aslında Amerika’da okumuş genç Türk zihinlerin bir girişimcilik projesi… Dizinin 1. sezonunda bu kısım tam olarak anlatılmıyor. Kübra’nın hikâyesi anlaşılan 2. sezona bırakılmış durumda.

“MESİH KOMPLEKSİ”
Kübra, Gökhan’a metaforik, anlam çıkarılabilecek, net olmayan mesajlar gönderiyor. Gökhan zamanla bunları zihninde vahiysel, ilahi bir bütünlük içinde okumaya başlıyor. Afşin Kum diziye dair söyleşide, “Kübra hiçbir zaman ona doğrudan Tanrı olduğunu söylemiyor. Gökhan buna inandıkça Kübra da inanıyor ve karşılıklı olarak birbirlerini inandırıyorlar. Dolayısıyla, Kübra’nın bütün mesajlarının dilinde metaforik tonu korumaya çalıştım” diyor.

Kübra, yine Netflix’te yayınlanan “Messiah” isimli dizide de işlenen benzer bir temayı çağrıştırıyor. Psikolojide “Mesih Kompleksi” olarak bilinen, kurtarıcı kompleksi veya beyaz şövalye sendromu olarak da adlandırılan durum, insanlara yardım etmeyi bir kader ve zorunluluk olarak gören “kahramanlık” nosyonuna dayanıyor. Türlü badirelerden alnının akıyla çıkan, ejderhalarla savaşıp kazanan mitolojik savaşçılar ve kahraman arketipinin karizmatik liderliği algoritmayı Gökhan’a götürüyor. Kübra da belli ki yapay zeka öğrenmesi yoluyla insanlardaki bu psikolojik açığı fark etmiş olacak, Gökhan üzerinde bir deney yapıyor. Aynı zamanda hem gücünü deniyor hem de öğreniyor. Yapay zeka aslında kendine bir “lider figürü” arıyor ve bu mesajları 86 kişiye birden gönderiyor. Bu 86 adaydan elene elene geriye bir tek Gökhan kalıyor… Gerisi ise malum, kahramanın yolculuğu…

“AFİLİ FİLİNTALAR” DETAYI
Kübra kitabının yazarı Afşin Kum, her ne kadar Murat Menteş, Onur Ünlü, Hakan Albayrak gibi öne çıkmasa da şimdilerde ismi unutulmaya yüz tutan “Afili Filintalar” topluluğunun yazarları arasındaydı. Afili Filintalar’da liberaller, solcular, islamcılar birlikte üretiyorlardı fakat islami temaların rengini topluluğa diğerlerine kıyasla daha fazla verdiği söylenebilir. Örneğin Sarphan Uzunoğlu topluluk için o yıllarda, “Anarko-Müslümanlığın Plaza Çocukları” demişti. Sol cenahtan gelen Murat Uyurkulak da Kübra’nın senaryo ekibinde göze çarpıyor ve Uyurkulak da Afşin Kum gibi eski “Afili Filintalar” yazarı…

YAPAY ZEKA, ZİHİN KONTROLÜ VE KÜBRA
“Afili Filintalar” topluluğunun önde gelen isimlerinden Hakan Albayrak, Sancaktar Dergisi’nde Yayın Yönetmeni olduğu yıllarda Salih Mirzabeyoğlu’na özgürlük talebiyle gerçekleştirilen eylemlerin aktif katılımcısıydı. Dil ve kültür alanına dair özgün fikirleri olan Mirzabeyoğlu’nun bu topluluğun düşünce dünyasında etkisiz olduğu herhalde düşünülemez.

Gelelim “Kübra” ile Mirzabeyoğlu arasındaki ilişkiye…

İBDA-C lideri olduğu suçlamasıyla cezaevinde geçirdiği 15 yılın ardından 2014’te tahliye olan Salih Mirzabeyoğlu, tahliyesinin ardından konuşmacı olduğu yüksek katılımlı bir konferansta, “Şu anda uzaktan zihin kontrolüyle beni etkilemeye çalışıyorlar” demesiyle dikkat çekmişti. Mirzabeyoğlu’nun yayımlanmış bir de “Telegram Zihin Kontrolü” isimli kitabı bulunuyordu. Mirzabeyoğlu, 5 Mayıs 2018’de geçirdiği beyin kanaması sonucunda hayatını kaybetti. Sevenleri, geçirdiği beyin kanamasına “Telegram” isimli cihazın neden olduğuna inanıyor…

Mirzabeyoğlu’na göre “Telegram cihazı”, hedef alınan kişinin hür iradesine tahakküm etmek ve hedefi kontrol altına alarak dilediği şekilde yönlendirmek maksadıyla tasarlanmış bir cihaz… Telegram ile hedefe, sözlü telkinin yanı sıra ses ve görüntüler de gönderilebilmekte, hedefte kontrollü halüsinasyonlar üretilebilmekteydi.

“TELEGRAM” + YAPAY ZEKA = KÜBRA
Mirzabeyoğlu’nun büyük oranda “telekinezi” ve “psikokinezi” olarak adlandırılan telkin yöntemlerini çağrıştıran “telepati” merkezli zihin kontrolünün karşısında Afşin Kum’un “Kübra” eserinde yapay zeka temelli bir zihin kontrolü örneği geliştirdiği görülüyor. Kübra’nın, bu anlamıyla, yaygın bir komplo teorisinin günümüzde gayet uygulanabilir hale gelen distopik bir örneğini konu edindiği söylenebilir.

Elon Musk da geçen günlerde kendisine ait Neuralink şirketinin ilk kez bir insanın beynine “çip” yerleştirdiğini duyurmuştu. Uzun yıllar boyunca insanlara şizofrenik gelen “zihin kontrolü” ve “çip takma” olayları -kim bilir belki de hep bir gerçekliği vardı ama- ilginç şekilde gerçeğe dönüşüyor diyebiliriz…

Kübra dizisinin kahramanı Gökhan’ın saçıyla, sakalıyla, beresiyle, yelek ve hırkasıyla Salih Mirzabeyoğlu’na olan benzerliğine de ayrıca dikkat çekmek gerekiyor…

Sinan Acıoğlu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir