Öcalan’ın Silah Bırakma Çağrısı Öncesi Yoğun Trafik Yaşandı

PKK lideri Abdullah Öcalan, örgüte “silah bırakın ve kendinizi feshedin” çağrısı yapmadan önce İmralı ve devletin üst düzey güvenlik birimleri arasında aktif bir iletişim trafiği yaşandığı öğrenildi. Öcalan’ın DEM Parti heyetiyle yaptığı görüşme ve çağrı metnini okumasının iki farklı kamera tarafından kaydedildiği belirtildi. Süreç hakkında da kulislere bilgi sızdı.

Türkiye gazetesinde yer alan habere göre; PKK lideri Abdullah Öcalan’ın örgüte yaptığı silahların bırakılması ve kendini feshetmesi çağrısı, üst düzey güvenlik kaynakları tarafından “Öcalan PKK’nın sadece silahlarını değil, fikriyatını da tarihe gömüyor” şeklinde değerlendirildi.

Edinilen bilgilere göre Öcalan’ın çağrısından önce İmralı ve devletin üst düzey güvenlik birimleri arasında yoğun bir iletişim trafiği yaşandı. Çağrı metni birkaç kez gözden geçirildi. Öcalan’ın görüşleri alındıktan sonra metne 25 Şubat’ta son şekli verildi. Metinde örgütün manipülasyona açık olabilecek ifadeler kullanılmadı. Ayrıca silah bırakma ve fesih çağrısının hiçbir şarta bağlı olmaması için metnin açık ve net olması gerekti.

Öcalan’ın notundaki “Bu perspektifi ortaya koyarken şüphesiz pratikte silahların bırakılması, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir” ifadesinin, örgütün silah bırakma ve fesih kararından sonraki süreci işaret ettiği vurgulandı. Üst düzey güvenlik yetkililerine göre bu nottaki ‘Hukuki tanınırlık’ ifadesi, ‘Öcalan’ın İmralı’daki şartlarına ve sonraki süreçte atılacak bazı yasal adımlara’ işaret ediyor.

Görüşme ve Öcalan’ın çağrıyı okuması kaydedildi

DEM Parti heyetinin, çağrı metnini almak için İmralı’ya yaptığı ziyaretin iki ayrı kamera tarafından kaydedildiği de belirtildi. İmralı heyeti ile Öcalan’ın aynı karede yer aldığı fotoğraftaki küçük yaka mikrofonun da kayıt sırasında masaya yerleştirildiği öğrenildi. Bu kayıt, Öcalan’ın kendi el yazısıyla kaleme aldığı çağrı metnini okurken yapıldı.

Üst düzey güvenlik kaynakları, çağrı metnini “Öcalan bu çağrısıyla sadece örgütün silahlarını değil, fikriyatını da tarihe gömüyor. Çağrı sadece PKK’yı değil örgütün tüm kollarını ve unsurlarını kapsıyor. Bu çok açık. Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısının bozulmasına, özerklik veya federasyon gibi geçmişteki tüm talepler de böylece silahlarla birlikte gömülüyor. Metinde hiçbir gizli mesaj yok. Aynı zamanda büyük bir öz eleştiri de yapıyor” şeklinde yorumladı.

Bundan sonra ne olacak?

Üst düzey güvenlik kaynakları, bundan sonra izlenecek sürecin belirlendiğini kaydetti. Örgütün kongresini toplaması ve fesih kararı almasına kadar bütün sürecin devlet tarafından gözlemleneceği belirtildi. Bu sürecin en fazla 3-4 ay süreceği ve haziran sonunda ikinci aşamaya geçilebileceği tahmin ediliyor. İmralı’ya yapılan ziyaretlerin de bu süreçte devam edeceği ifade ediliyor.

Kongre toplandıktan ve fesih kararı alındıktan sonra, devlet tarafından hiçbir adım atılmayacak, söz verilmeyecek ve herhangi bir şart gündeme gelmeyecek. Fesih sonrası, teknik detaylar üzerinde çalışmalar yapılacak. Örgütün elindeki silahların durumu, kayıtlarının nasıl tutulacağı, üst düzey örgüt yöneticilerinin diğer ülkelere gideceği konuları ele alınacak. AKP kaynakları ise, tüm bu süreçlerin tamamlanmasının ardından ‘Devletin demokratik dönüşümü’ adı altında Meclis’te bazı adımların tartışılabileceğini dile getiriyor.

Ne oldu?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “terör eylemlerine son vererek lağvedilmesi” çağrısında bulunduğu sırada PKK lideri Abdullah Öcalan, beklenen çağrısını yaparak, PKK’nın kendini feshetmesi ve tüm grupların silahlarını bırakması gerektiğini açıkladı. Öcalan’ın çağrısında, “Sayın Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanı’nın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihî sorumluluğunu üstleniyorum” ifadeleri yer aldı. Öcalan, “Devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın” dedi.

Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısına ek olarak gönderdiği “Bu perspektifi ortaya koyarken, şüphesiz, pratikte silahların bırakılması ve PKK’nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir” notu da okundu.